Ahmet Şık Nedim Şener ve Mehmet Baransu

DÜN sabah, başta Balyoz olmak üzere TSK'daki darbe planlarını ortaya çıkardığı için özellikle Genelkurmay ve askeri vesayet üzerinden güç alan çevrelerde nefret figürü haline gelen Taraf Gazetesi yazarı Mehmet Baransu ile buluştuk. Mehmet'i Taraf'taki günlerimden beri takdir ederim. Ancak zaman zaman büründüğü agresif üslup beni de rahatsız etmiştir.
İçinde derin bir öfke olduğunu hissetmişimdir hep. "28 Şubat döneminde etrafımdaki insanların sırf inançlı olduklardan dolayı ne zulümlere maruz kaldıklarını görüp öfkelenmemek mümkün mü Amberin?" diye sordu dün. Pek yakında Mehmet'in "bomba bilgiler" içeren 28 Şubat döneminin perde arkasını anlatan yeni kitabı yayınlanacak.
Çoğu "devletin gizli belgelerini açıklamak"tan olmak üzere 50'ye yakın davadan yargılanan Mehmet'le buluşma nedenim, Odatv iddianamesine ilişkin görüşlerini ayrıntılarıyla öğrenmek içindi. Zira "yandaş" cephede sıkça takdim edilen Mehmet, o iddianameyi köşesinde eleştirmişti. Ahmet Şık ve Nedim Şener'in "terör örgütüne yardım ettikleri" gerekçesiyle 7 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasını yanlış bulduğunu hem köşesinde hem de çıktığı televizyon programlarında net bir şekilde ifade etmişti.
Buluşmamızda Mehmet, "İddianameyi okuduğunda bütün meselenin Nedim Şener'in ve Ahmet Şık'ın Fethullah Gülen hareketini hedef gösterdikleri kitaplara indirgendiğini gözledim" diyor. Ve ekliyor: "Ahmet ve Nedim eğer talimatla kitap yazdılarsa bu onların gazeteciliğini tartışmalı kılar ama terör örgütüne yardım etmekle suçlanmalarını kesinlikle meşru kılmaz."
Mehmet'e göre "esas mesele", Ahmet ve Nedim'in yanı sıra binlerce insanın hapse atılmasına yol açan ve 2005 yılında TSK'nın bastırmasıyla değiştirilen Terörle Mücadele Kanunu. Mehmet 29 Ağustos günü yayınlanan köşesinde AK Parti hükümetine şöyle sesleniyordu: "TMK'daki düzenleme bir an önce değiştirilmeli ve haksız yere cezaevinde yatan Nedim ve Ahmet dahil binlerce insan dışarı çıkmalı."
Mehmet haklı. Son günlerde Odatv etrafında cereyan eden tartışmalara baktığımızda ne yazık ki medya bünyesinde müthiş bir çifte standarda tanık oluyoruz. Yıllarca dindarların ve Kürtlerin en fasulyeden bahanelerle hapiste çürümeleri karşısında susan bazı isimler "ifade özgürlüğü" diye esip gürlüyorlar. Ahmet ve Nedim'in mağduriyeti üzerinden cepheyi genişletip konuyu Ergenekon davasının bir düzmece olduğu noktasına vardırıyorlar.
Oysa öncelikle kavgasını vermemiz gereken husus, Terörle Mücadele Kanunu'ndaki berbat düzenlemelerdir. Örneğin, poşu takar da tesadüfen PKK yanlısı bir gösterinin yapıldığı civarda bulunursanız örgüt sempatizanlığı, hata üyeliği iddiasıyla hapsi boylayabilirsiniz.
"İyi de bütün bunları Mehmet Baransu üzerinden neden anlatıyorsun?" diye soracak olursanız cevabım şöyle: Ahmet ve Nedim'in tutuklanması bende de derin bir infial yarattı. Öyle ki bir cepheye doğru sürüklendiğimi hissettim. Mehmet ile buluşmam bir tür balans ayarı niteliğindeydi benim için. Çünkü yukarıda belirttiğim gibi Odatv davasındaki adaletsizlikleri tüm Ergenekon davasına mal etmek, medyada yaşanan kutuplaşma ortamında hiçten değil.
Ergenekon davası usul yönünden (özellikle uzun yargısız tutuklama süreleri açısından) gayet problemli ama özünde Türk demokrasisinin geleceği açısından hayati önem arz ediyor. "Fethullah Gülen'e dokunursan işte böyle olursun" diye oh çekenler, hatta harekete yönelik en ufak eleştiri karşısında gözdağı vermeye yeltenen birtakım kraldan fazla kralcı tipler ile "Ergenekon davası AK Parti ve Fethullah Gülen cemaatinin birlikte yürüttüğü bir intikam operasyonundan öte bir şey değil" diyenler arasında pek fark göremiyorum.
Mehmet Baransu, Odatviddianamesine "çakarak" kendisi için "Cemaat güdümünde" diyerek haberlerini çürütmeye gayret edenlerin ezberlerini bozdu. Gülen hareketi içerisinde yer aldığı iddialarını yalanlarken "Velev ki öyle, benim ortaya çıkardığım gerçekleri değiştirir mi bu durum? Balyoz'u, Aktütün'ü, Hantepe'yi, Dağlıca'yı değiştirir mi?" diye soruyor. Balyoz iddianamesinde sunulan bariz çelişkili kanıtları bir kenara not düşerek cevabım: "Hayır Mehmet,değiştirmez."

 Kaynak: Haber Türk, 04.10.2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder